ÂLÂ Parti’den İmamoğlu’na yaylım ateşi: Genel liderimizin muhatabı sayın Özgür Özel’dir

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanlığı ve 28. Genel Seçimlerinde ağır bir hezimet yaşayan ana muhalefet partisi birinci olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan indirmişti. CHP’li Ankara Belediye Lideri Mansur Yavaş ile İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nu yaklaşan seçimler öncesi mahallî seçimleri kaybetme korkusu sardı.

CHP’nin Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş eliyle YETERLİ Parti’ye operasyon çekmesi muhalefeti karıştırdı. DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener, “Savaş ilanı kabul ediyorum, ben idmanlıyım” diyerek CHP’ye reaksiyon gösterirken, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş ve İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’na da, Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde aday olamamaları nedeniyle, “Korkaklar” diye çıkıştı.

Yavaş, kendisine “korkak” diyen Akşener’e “Allah’tan öbür hiç kimseden korkmuyorum” karşılığını verirken, İmamoğlu ise “Bazı dostler haddini aşan cümleler kurabiliyorlar” diye yanıt verdi.

Son olarak YETERLİ Parti Teşkilat Lideri Buğra Kavuncu, Habertürk’te konuk olduğu canlı yayında, “Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, YETERLİ Parti’ye operasyon mu çekiyor?” tartışmalarıyla ilgili konuştu.

İYİ Parti üzerinden yapılan tartışmalarla ilgili olarak Kavuncu’nun açıklamalarından öne çıkan satır başlıkları şöyle:

İBB LİDERİ EKREM İMAMOĞLU’NA NET İLETİ: KABULLENMEK MECBURİYETİNDE

“Biz sayın İmamoğlu ile İstanbul Vilayet Başkanlığı periyodunda sık görüşüyorduk. Bir ittifak yapılmıştı. Sayın İmamoğlu da bu ittifağın belediye lideriydi. Bizim birçok projemiz vardı ‘Anlat İstanbul’ üzere. Tespit ettiğimiz sıkıntıları kendisine aktarırdık. En son görüşmem 3. olağan kongremizden sonra teşkilat lideri olarak atandım. Kendisi tebrik etmek için aradı. Son görüşmemiz oydu. UYGUN Parti bir siyasi partidir. Kurumsal bir yapıdır. Karar organları vardır. Bu organların almış olduğu kararlara başta bu partinin mensupları ve bu partinin dışındaki herkes hürmet, anlayış göstermek, anlamak, kabullenmek mecburiyetinde.

“GENEL LİDERİMİZİN MUHATABI SAYIN ÖZEL’DİR”

26 Ağustos’ta Kocatepe’de aktiflik yaptık. Genel liderimiz yol haritamıza dair sözler kullandı. Daha sonra GİK toplantısında önümüzdeki mahallî seçimlerde kendi adaylarımızla milletimize kendimizi söz edecek çalışma içerisine girdik. Genel liderimizin muhatabı sayın Özgür Özel’dir. Sayın Özel bir teklifte bulundu. Genel liderimiz da partimizin karar organlarına bir kat daha götürdü. Türk siyasi tarihinde gurur verici bir olaydık. 9 saatin ardından bir oylama yapıldı. 2 ay evvel karar verilmiş olmasına karşın. Mevzu bizim açımızdan kapanmıştır. Bunun dışında partimizin küme başkanvekilliği yapmış kişinin ya da rastgele vazifelinin partide GİK’in aldığı kararın aleyhine dışarıda, toplumsal medyada, mecralarda konuşmasını kimse kabul etmez, edemez, biz de gerekli adımları attık.

“BİR KURUMUN DURUŞUNA KARŞI HERKES HÜRMET DUYMALI”

Ekrem İmamoğlu’na bu türlü bir yetki verilmiştir. Belediye başkanlığı dışında diğer misyonu vardır onlar bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren mevzu şudur, 6 yıl evvel bir siyasi parti karar alıyor ve o günden beri birçok dert yaşadık. Elbette yanılgılarımız, eksikliklerimiz olmuştur. Burada bir kurumun duruşuna karşı herkes hürmet duymak durumundadır. Başta bu partinin mensupları, bütün siyasi muhataplarımız alınan karara hürmet duymak durumunda. Bunun dışında yapılan çalışmanın nezdimizde değeri harbiyesi yoktur.

“O PERİYOT SAYIN İBRAHİM ÖZKAN’I TERCİH ETMİŞTİM”

2019 yılında biz bir lokal seçim yaşadık. O devirde ittifak yapılmıştı. Mahallî seçimin ardından ilçelerde seçilmiş olan meclis üyelerimizin bir kısmı büyükşehir belediye meclisinde yer aldı. Bunların ortasından bir küme lider vekili seçildi. O siyasi partinin o vilayetteki vekili küme lider vekilidir. Bu tüzükte seçim yapılacak biçimde beyan edilir; lakin gelenek, temayüller, vilayet liderinin işaret ettiği kişi olur. O periyot belediye meclis üyelerimiz ortasında İbrahim Özkan’ı tercih etmiştim. O devir vilayet lideriydim. Bugünkü sürece gelirsek. Bir karar aldık. Bir kurumsanız bu kurumun ciddiyetini koruma etmek, sistemlerini çalıştırmak zorundasınız. Alınan bu karar net tabir edilmiştir. 9 saat tartışılmıştır. Çok da kaliteli tartışma olmuştur.

“BÖYLE DAVRANIRSA İHRAÇ EDECEĞİMİZİ SÖYLEDİM”

Seçimlerde işbirliği yapmak isteyen arkadaşlar münasebetlerini anlatmış, hür ve müstakil seçime gitmek isteyen arkadaşlar uzun uzun anlatmıştır. Herkes birbirini ikna etmek istemiştir. Bu karar alındıktan sonra partimizin bütün mensuplarına düşen bu kararı icra etmektir. Bu kararı alıp toplumsal medyada, birtakım mecralarda, medya önünde ‘Bu kararı tanımıyorum’ deyip kendi başınıza işlere girerseniz buna müsaade edilmez. Evvelki küme başkanvekilimiz, toplumsal medyada tenkitlerde bulunduğumda kendisini aradım. Görüşlerine hürmet duyduğumuzu söyledim, genel merkezde gelip anlatmasını istedim. Partimizde hiç kimse farklı muameleye tabi tutulmaz. Alınmış bir kararı icracı bir makamda iseniz, kamuoyunda kararın yanlış olduğunu söyleyecek duruma gelirseniz parti adım atar. Kendisini ikaz ettim. Bana ‘haklısınız’ dedi. ‘Eğer bu halde devam edecek olursan ihraç ederiz, bu formda konuşmayı bırak’ dedim. Evvel hak verdi. Kendisi bu işleri çok uygun bilir. Bir şirket sahibidir, kurumlarda çalışmıştır. Benim ne söylemek istediğimi âlâ anlayacak insanlardan biridir.

“BENİMLE MUTABIK OLDUĞUNU VE DİKKAT EDECEĞİNİ SÖYLEDİ”

‘Kapı ardı diplomasisi ile görüşeceğim’ dedi. Ben de ‘Bu işten vazgeç, bu türlü bir misyonun yok, bu türlü bir gündemimiz yok, bundan vazgeç’ diye uyardım. O vakit alınan karardaki netliği anladı. Karara uygun hareket etmesi konusunu anlayışla karşıladığını, bunun yapılmaması konusunda benimle mutabık olduğunu ve dikkat edeceğini tabir etti. Partinin almış olduğu kararı İBB Belediye Meclisi’nde küme lider vekilimiz olarak aleyhte beyanlar vermeye devam etti. Parti içinde 14’e 35’le alındı bu karar. Karara uymayan olursa gereğinin yapılması gerekir. Biz de gereğini yaptık.

“GENEL LİDERİMİZ BUNUN SAVAŞ KARARI OLACAĞINI SÖYLEDİ”

Genel Liderimizin tabiri net. Belirli bir yere adreslenecek mevzu değil. Bir karar alındı, bu kararı buna karşın öteki mecralarda bu kararın dışında birtakım planlamalar, çalışmalar, hazırlık içinde olanlar varsa teşbihte kusur olmaz ben bunu savaş ilanı olarak kabul ederim. Bu türlü bir adım atılıyorsa biz de buna varız demek istedi. Partinin aldığı kararlara herkes hürmet duymak mecburiyetindedir. Kararı verecek olan millettir. Abartılacak bir cümle olarak lanse edilecek bir şey değil. Her siyasi partinin belediye lideri adayının mümkün olduğu kadar seçmeni konsolide etmektir. Bu kast ediliyorsa beis yok. Lakin kurumlar ortasında bir sistem çalıştırılacaksa benim genel liderim muhatabı Özgür Özel’dir. CHP Genel Lideridir.

İYİ PARTİ’YE OPERASYON MU YAPILDI?

Bizim almış olduğumuz bir karar var. Bir sistem var. Partilerin karar verecek organları var. CHP’de parti meclisi, AK Parti’de MKYK deniyor, bizde Genel Yönetim Konseyi var. Bunların vermiş olduğu kararı, bu yapıların dışında resmi misyonu olmayan bireylerle oturup konuşmak, bu şahıslarla angajmanlara, planlamalara girmek bu bir operasyon olarak algılanır. Bu işin normali sayın Özgür Özel’in yaptığıdır. Teklifte bulunur, parti kararını verir. Kurumlar ortasında resmi olarak işleyen, şeffaf olarak işleyen sürecin dışında, kapı aralığında, kapı ardında yapılacak her türlü uygulama, hele de alınmış karardan sonra ‘Bunlar resmi görüşmelerdir hürmet duyulur’ diyemezsiniz. Buna operasyon dersiniz, farklı isimler takarsınız.

“BİZ BİR KONFOR ALANINI YOK ETTİK”

Biz artık önümüze bakacağız. Bu kararı aldığımızda, hür ve müstakil kararı aldığımızda iki kutup ortasında sıkışmış Türkiye’de bir kanatla çaba ediyoruz. Biz aldığımız kararla bir konforu bozacağımızı söylüyoruz. 25 yıldır bu uğraş sürüyor. Tırnak içinde alan mutlu, veren şad alışkanlığını bozduk. Bir konfor alanını yok ettik. Dışarıda kimseyle görüşecek durumumuz yok. Kendi işimize bakacağız. Kendi içimizde bu çeşit savrulmalar olduğunda gerekli kararları alacağız. Fırtınalı bir süreçtir. Aldığımız kararın nelere yol açacağını biliyorduk. Dostu düşmanı görüyoruz. Bu problemli periyotta kimler kendi geleceğini düşünerek önümüzdeki 4-5 yıllık çabaya gitmektense konfor alanlarını tercih edip, diğer kılıflarla paketlemeye kalkıyor. Bu dışarıda aranacak bir bahis değil. Kendi içimizde planlarımızı yapıyoruz. Adaylarımızı açıklıyoruz. Çalışmalar yürütülüyor Ankara ve İstanbul adaylığıyla ilgili olarak. Makul bir müddet içinde bu vilayetlerdeki adayımız netleşmiş olur. Ben partimin vereceği her türlü vazifeye hazırım.

“MASADAN KALKTIĞI İÇİN İĞRENÇ İFTİRALAR ATILDI”

Giden hiçbir arkadaşımız için keyifli olmayız. Bunların hepsi üzücü. Şunun da farkındayız. Son 25-30 yıldır Türkiye’de yüzde 10 oy almış, bu oyu ikiye katladığı görülmüş bir siyasi partiyiz. Bu türlü örnek yok. Buna teşebbüs edenlerin nasıl yutulduğunu gördük hepimiz. Buna direnen tek bir siyasi parti ve siyasi önder çıktı. 6 yıldır dişiyle tırnağıyla uğraş ediyor. Kendisine masadan kalktığı ve oturduğu için bırakın ‘korktular’ demeyi çok daha ağır, iğrenç iftiralarda bulunuldu. Bunun hepsini tek tek anlattık. Biz bu yapıyı ayakta tutmanın ne kadar güç olduğunu görüyoruz. Burada oluşturulan diğer algı da var. Mahallî seçimler münasebetiyle birçok vilayet ve ilçede istifalar oluyor. Bu istifaların büyük kısmı adaylıklarla alakalı. Adaylıktan kaynaklanan atamalar var.

“SESSİZ KALMAYACAĞIZ, ÇABA EDECEĞİZ”

İYİ Parti çok net olarak karar verdi. Israrla bu kararın gerisinde dimdik ve çok net iradeyle ilerliyor. Bizim müsaade etmeyeceğimiz iki temel mevzu var. Burası bir siyasi partidir herkes alınmış karara hürmet gösterecek, partimizin almış olduğu kararları farklı mecralarda tartışmaya, manipüle etmeye buna müdahale etmeye çalışanlara karşı sessiz kalmayacağız, gayret edeceğiz.

“TEŞKİLATLARIMIZ KENDİ BAŞIMIZA HAREKET ETMEK KARARINDA”

70 ili ziyaret ettim. Vilayet il gezdim. Seçimin arifesiydi. Kaybedilmiş bir seçim, hepimizin morali bozuldu, hepimiz üzüldük. Onun getirdiği duygusal ortam da vardı. Seçimin kaybedilmesinin münasebetlerini, sebeplerini ve kendi içimizdeki sıkıntıları konuştuk. Teşkilatlarımız o devir bizim artık kendi başımıza hareket etmek istediğini çok net olarak tabir ettiler. Aslında milletvekillerimizin bir kısmı ile bu vilayetleri gezdik. Daha sonra hadise bir GİK kararla netleşti. Sayın Özgür Özel’in bize getirmiş olduğu teklifin ardından bir kere daha vilayet ve ilçe teşkilatları ile görüşüp fikirlerini aldık. Seçmen, teşkilatların görüşünü partinin üst idaresinin yeterli dinleyip, anlayıp karar vermesi lazım. Partinin üst idaresi stratejik olarak bakmak zorundadır. Teşkilatlar biraz daha anlık ve günlük bakar. Biz yüzde 10’la elinde 18 belediye olan, iktidar imkanları olmayan siyasi partiyiz. İnanmış insanların uğraşlarıyla ayakta duran partiyiz. Biz 2028 yılında dilek ettiğimiz değişimin sağlanması için bu gün güç olan kararı verdik.

“İSTANBUL VE ANKARA’DA ÜZERİNDE DURDUĞUMUZ İSİMLER VAR”

Benim görüşüm de hür ve müstakil olarak önümüzdeki seçimlere gitmemiz gerektiğini net olarak tabir ettim. Bunun memleketimiz için, Türkiye için, seçmeni iki kutup ortasına sıkıştırmaktan çıkaracak, bunu yapabilecek tek parti olduğumuzu vurguladım. İşbirliği isteyen arkadaşlar da kendi fikrini söz ettiler. Sonuçta karar alındı. Bu bir gayrettir, bugün bunu yapmazsınız Ankara’da 2029 yılında kimin belediye lideri olacağı kararını siz değil diğerleri verir. Partimizin almış olduğu karara, kurumsal yapımıza hürmet duyulup, bir müdahale olmadığı sürece hiçbir halde gerginlik olmaz. Biz çok lisan kullanan siyasi yapıyız. Seçim kampanyasında kimseyi kötülemeden, kimseye vurmadan ‘daha uygununu yapacak olan bizleriz’ diyeceğiz. İstanbul’u, Ankara’yı çok daha uygun yöneteceğimizi söyleyeceğiz. Vilayet ve ilçelerde öne çıkan meseleleri tespit ettik. İstanbul’da iki üç isim var. Ankara’da üzerinde durduğumuz bir isim var.

İYİ PARTİ MAHALLÎ İDARELER BAŞKANLIĞINDAN AÇIKLAMA

Öte yandan Lokal İdareler Başkanlığı toplumsal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada son vakitlerde yapılan tartışmalarla ilgili olarak şu tabirlere yer verdi:

Genel Liderimiz sayın Meral Akşener’in liderliğinde kurduğumuz DÜZGÜN Parti’miz genel seçimlerin akabinde milletimizin iradesine uygun biçimde iki kutuplu siyaset tertibine karşı başkaldırının sembolü olmayı sürdürmektedir.

Kuruluşumuzdan bugüne; her türlü engellemelere karşın milletten aldığı uğraşını sürdüren ÂLÂ Parti’mize, son günlerde yapılan siyasi operasyonları dikkatle izliyoruz.

Anlıyoruz ki kazanma hırsıyla ve kutuplaşmayı derinleştirerek; tüm ahlaki kıymetlerden vazgeçtiklerine inandığımız birtakım odaklar, Türkiye’nin gözleri önünde ve fütursuzca UYGUN Partililerin helal oylarıyla seçilmiş meclis üyelerini, birtakım vaatlerle yolundan saptırmanın uğraşı içindeler.

Bu açık manipülasyon ve siyasi operasyonlarda, partimizden ayrılan birtakım bireylerin de ilçe liderlerimizi ve meclis üyelerimizi şahsen arayarak partimize şuurlu formda ziyan vermeye çalıştıklarına şahit oluyoruz.

Yine ÂLÂ Partimizin gönülden dayanağıyla büyükşehir belediye lideri seçilen bir lider ise; o vilayetteki YETERLİ Partili Belediye Liderlerimize etik dışı bir bildiri verebilme gayretindedir. Gelinen durum prestijiyle bu ve bunun üzere teşebbüslerle belediye meclis üyelerimiz ve ilçe yöneticilerimiz istifa ettirilmek istenmektedir.

Başka birtakım vilayetlerde de kesin aday gösterilmeleri karşılığında bizim belediye liderlerimize, transfer teklifleri yapılmakta hatta rozet takılmaktadır!

Bu elbet ki millete hizmet aşkıyla kurduğumuz partimize yapılan kapsamlı operasyondur. Genel Liderimiz Sayın Meral Akşener’in dediği üzere bizim tek müttefiğimiz milletimiz der.

31 Mart 2024 Mahalli Yönetimler Seçimlerinde 81 vilayette, ilçe ve beldelerde DÜZGÜN Belediyecilik vizyonumuzu tüm vatandaşlarımızla buluşturacak ve âlâ adaylarımızla seçime gireceğiz.”

KAYNAK: HABERTÜRK